Anoreksiya Nervoza, yaş ve boy uzunluğu için olağan sayılan bir vücut ağırlığına sahip olmayı kabul etmeme, kilo almaktan aşırı korkma, beden imgesinde bozukluk ve mensturasyonların kesilmesi belirtilerinin gözlendiği bir yeme bozukluğudur. Anoreksiya nervozanın temelinde yoğun bir kilo alma korkusu yatar ve buna düşük kilo ağırlığının korunmasının bile reddedilmesi eşlik eder.
Anoreksiya Nervoza Belirtileri Nelerdir?
Anoreksiya Nervoza, kişinin gereksinimlerine göre enerji alımını kısıtlamasına ve beden sağlığı açısından belirgin bir biçimde düşük bir vücut ağırlığının olmasına yol açmaktadır. Bu kişiler şişmanlamaktan çok korkmakta ve düşük vücut ağırlığında olmasına karşın yemeyi kısıtlama, çıkarma ya da telafi edici davranışlarda bulunmaktadır. Kişinin vücut ağırlığını ya da beden biçimini nasıl algıladığıyla ilgili bir bozukluk vardır, birey kendini değerlendirirken vücut ağırlığı ve biçimine yersiz bir önem yükler, o sıradaki düşük vücut ağırlığının önemini hiçbir zaman kavrayamamaktadır.
Kısıtlayıcı Tip: Bu alt tür, daha çok diyet yaparak, neredeyse hiç yemek yemeyerek ve/veya aşırı spor yaparak vücut ağırlığının kaybedildiği görünümleri tanımlamaktadır.
Tıkınırcasına Yiyen/Çıkaran Tip: Son üç ay içinde yineleyen tıkınırcasına yeme ya da çıkarma (örn. kendi kendini kusturma ya da laksatif ilaçlar, diüretikler ya da lavmanın kötüye kullanılması) dönemleri bulunmaktadır (DSM-V).
Anoreksiya nervoza ölüm oranı en yüksek olan psikiyatrik bozukluklar arasında yer almaktadır. Bu bozukluğu sergileyen hastalar öldüğünde bunun nedeni genellikle tıbbi komplikasyonlar ve intihardır. Çok az beslenen bu kişiler düşük sıcaklıklarla baş edemezler, kronik düşük tansiyon nedeniyle genellikle kendilerini yorgun, zayıf düşmüş, sersemlemiş hissederler ve bayılırlar. Tiamin (B1 vitamini) eksikliği görülebilir; bu da düşük kilolu anoreksiya hastalarının bazılarında depresyon ve bilişsel değişikliklerin nedenlerinden biridir. Bu sorunların birçoğu hastanın yeniden kilo almasıyla birlikte düzelirken, anoreksiya nervoza yaşamın ilerleyen dönemlerinde osteoporoz riskini arttırmaktadır. Erken yetişkinlik döneminde sağlıklı beslenmemek, kemiklerin esnekliğini yitirmesine ve yaşam boyunca daha kırılgan olmasına neden olmaktadır. Kemik yoğunluğunun azalması, ciltte kuruluk ve pullanma, kabızlık, saçlarda dökülme, tiroit işleyişinin yavaşlaması ve kan basıncının düşmesi gibi semptomlar diğer fiziksel belirtiler arasında yer almaktadır.
Anoreksiya Nervoza’nın Tedavisi Nedir?
Anoreksiya nervoza’nın, yeme bozukluklarının en ağır formu olmasından ötürü tüm psikiyatrik bozukluklar içerisinde en yüksek ölüm oranına sahip bozukluk olduğu bilinmektedir. Bu nedenle erken, yoğun ve multidisipliner bir tedavi yaklaşımı hastalığının tedavisinde oldukça önemlidir. Tüm çalışmalar, diğer aile bireylerinin de dahil olduğu Aile terapisinin hastalıkta en etkili ve uzun dönemde fayda sağlayan çalışma olduğunu göstermektedir. Aile terapisinin uygun olmadığı durumlarda davranışları ve uyumsuz düşünce biçimlerini değiştirmeyi amaçlayan bilişsel davranışçı terapinin (BDT), anoreksiya nervozanın tedavisinde etkili bir yöntem olduğu kanıtlanmıştır. Tedavi özellikle kilo ve yemekle ilgili çarpık inançların değiştirilmesine ve bunun yanı sıra hastalığa katkısı olabilecek benlikle ilgili çarpık düşüncelere (örneğin, “Zayıflamazsam insanlar beni reddeder”) odaklanır. Beden algısında önemli düzeyde bozulma, sınırlı yeme veya yeme reddi ile ajitasyonun olduğu durumlarda farmakolojik tedavinin de eklenmesi önerilmektedir.