Tekrar eden, istemsiz olarak akla gelen düşünceler, görüntüler (imajlar) sonucu yaşanan yoğun kaygılar obsesyon olarak adlandırılmaktadır. Takıntılı tarzdaki düşünceler akla geldiğinde birey çoğu zaman düşünmemeye, görmezden gelmeye çalışır ya da bu takıntılı düşünceyi, bir başka düşünce ya da davranış ile dengelemeye (nötrlemeye) çalışır. Bu davranışlar ise kompulsiyon adını almaktadır. Çoğunlukla, akla gelen düşüncenin verdiği rahatsızlık hissini gidermek için yapılan tekrar edici düşünce ve davranış örüntüsüdür. Pek çok kişi aklına gelen bu zorlayıcı düşüncelerin mantıksız olduğunu bilir ancak düşünmeden/yapmadan duramaz.
Çocuklarda Obsesif Kompulsif Bozukluk Belirtileri
Tekrar edici, yineleyici tarzda davranışlar (el yıkama, sıralama, kontrol etme gibi) ya da zihinsel olarak gerçekleştirilen eylemler (dua etme, sayı sayma, belirli sözcükleri tekrar etme gibi) gözlenir ve çocuk bunları katı bir şekilde uygular. Yapılan bu davranışlar genellikle kaygı ve rahatsızlık hissini azaltmak için yapılır ancak ciddi anlamda zaman kaybını beraberinde getirir (banyoda bir saat kalmak, vücudu defalarca sabunlamak, tekrar tekrar tuvalete girip iç çamaşırının temiz olup olmadığını kontrol etmek gibi). Okul, sosyal ilişki ve gündelik yaşamda işlevsellik bozulmaya başlar.
Dini obsesyonlar (“Günah işledim mi? Cehenneme mi giderim? Aklıma gelen kötü düşünce için dua etmezsem Allah beni affetmez” gibi), simetrik şekilde eşyaları dizme, kirlenmekten ve hasta olmaktan korkma, hastalık bulaşacağına dair yoğun endişe duyma, şanslı sayı/karakterin olması, istifçilik (işe yaramayacak nesneleri eve getirme, saklama, hiçbirini atmama) gibi belirtiler çocuklarda sıkça gözlenir. Obsesif kompulsif bozukluğunda görülme sıklığı %1-2 civarı olmakla birlikte kadınlarda, erkeklere oranla daha sık görülmektedir.
Çocukluk Döneminde Obsesif Kompulsif Bozukluğun Nedenleri
Genetik yatkınlık, obsesif kompulsif bozuklukta en önemli belirleyicilerden biridir. Aile üyelerinden herhangi birinde gözlenen bu bozukluk, bir sonraki nesilde yatkınlığı arttırmaktadır. Obsesif kompulsif bozukluğun beyinde kimyasal düzeyde gözlenen farklılıklar sonucu oluşan nörobiyolojik bir bozukluk olduğu bilinmektedir.
Çocukluk Döneminde Obsesif Kompulsif Bozukluğun Tedavisi
Çocukluk Döneminde görülen obsesif kompulsif bozukluğun medikal ve psikoterapi yoluyla tedavisinde çocuğun/ergenin işlevselliğini büyük ölçüde kazandığı ve rahatsız edici tarzdaki düşünce ve davranışların azaldığı kaydedilmektedir.
Obsesif kompulsif bozuklukta ilaç tedavisi, çocuk/ergende gözlenen kaygı, rahatsızlık gibi semptomların hafifletilmesinde oldukça etkili bir yol olarak kullanılmaktadır.
Bunun dışında Bilişsel Davranışçı Terapi, Obsesif Kompulsif Bozuklukta en sık kullanılan terapi türü arasında gelmektedir. Yaşanan zorlantılı durum karşısında çocuk ve aileyi bilgilendirmek (psikoeğitim) sürecin en önemli parçasıdır. Çocuk/ergen, onu rahatsız hissettirecek düşünceler geldiğinde (obsesyon), çoğu zaman kendini rahatlatacak çeşitli davranış örüntüleri sergiler (kompulsiyon). Hissettiği geçici rahatlama, benzer düşünceler tetiklendiğinde aynı yönde davranış sergilemesi konusunda çocuğu/ergeni pekiştirir. Terapi protokolünde “maruz bırakma” olarak adlandırılan yöntem aracılığıyla çocuğun/ergenin kompulsif tarzdaki tepkilerinin önlenmesi amaçlanır.